Kuş olsam, dur durak demeden, göğü arşınlardım yüksünmeden.
Su olsam, -ne yapar eder,- yeryüzündeki tüm çölleri çoraklıktan kurtarır, lâlezar kılardım.
Toprak olsam, -("Dur! daha vakti var toprak olmanın!"- diyebilirsiniz.)
Evet toprak olsam, gelinciklerin ömrünü uzatırdım. Kuzular neş'eyle zıplasın diye.
Bulut olsam, damlalarımı notalar yapar, -mutluluk şarkıları misali- yağardım göklerden gönüllere.
Rüzgâr olmayı pek istemem. Ömrü: "Rüzgâr gibi geçti!" gitti derler diye.
Yine de rüzgâr olmak varsa serde, uçurtmaları kanatlandırırdım, sevindirirdim çocukları gülücüklerle.
-Bir işe yaramak için,- zaman olsaydım saat kulelerinde, kederli anlarda çalışmazdım. Ardından ve durmadan sevinçleri, saadetleri uzatırdım olabildiğince.
......olsam, (-biliyorsunuz, yazmadım,-) Yunus'un içindeki olmayı isterdim:
Yeryüzü-gökyüzü, insanlığın özü, -kıyametten de öteye,- BARIŞLA yaşasın diye.
"Olmak!" bir temenni.
"Fikri ne ise, zikri de o olurmuş 'dervişin' /Bilgenin!" diyenlere bir gönderme olsun!
Biz işe, selâmla başlayalım.
(Selâm başlangıç, veda bitiştir.)
Gide gide yaz, gide gide kış gelir.
"Olmak" için, bir yerden başlamak gerekir.
Farkındasınızdır, olguların hepsi, varlık denilen her şey, -hattâ umutlarımız, ömrümüzü FUTALAR gibi kuşatmıştır.
Her yenilik, yenilenecek beklentiler, -2023 Yeni Yılınız dahil,- pusuda, ısrarla sırasını beklemektedir.
Sağlık, huzur, iyilik-güzellik, Futalarınızı daima kuşanmak üzere, selâm ve saygılarımı sunarım değerli dostlarım.