KARANLIK BİR GECE
VE BEYAZ KISKAÇ!!!
Gecenin bir yarısı kapısı çalınıyor öğretmenin;
Öğretmen :"kim o diye soruyor? "Dışarıdan gelen ses;
"Kapıyı açar mısın öğretmen bey?"
"Önce kim olduğunuzu söyleyin. Gecenin bu saatinde ne demeye kapıyı açayım?
her kimseniz, sabahleyin gelin ,kapı açılır..."
Dışarıdan ; kaba ve ürkütücü bir ses: "Aç şu kapıyı! yoksa kapıyı kırarım!"
Öğretmen tabancasını alıyor ve ateş etmeye hazır hale getiriyor ve buyurun kırın
kapıyı da gelin bakalım!!...
Dışarıdan daha yumuşak bir ses: "Öğretmenim sana zarar vermeyeceğiz, kapıyı aç lütfen"...
O zaman köyün muhtarını alıp buraya getirin.
Bunu yapmazsanız savaşırım!!!
Ve sesler kesiliyor...
(Öğretmen sabahleyin memleketine gitmeye hazırlanıyordu. Yarıyıl tatili
başlıyordu yarın...)Aydın ilinden sürgün edile edile, Tunceli'nin bir
ilçesinin dağ köyüne gönderilmişti...
Besni öğretmen okulunda ;onu yetiştiren sevgili öğretmenleri
şöyle demişlerdi :"misak-i milli sınırlarımız içinde,
neresi olursa olsun ;korkmadan, çekinmeden görevinizi yapacaksınız..."
işte bu öğretmen korku sözcüğünü çoktan unutmuştu...
Ve yeniden kapı döğülüyor:"Hocam kapıyı açar mısın?"
Bu ses köy muhtarının sesiydi.
Kapı açılıyor ve üç silahlı adam karşısın da;
Muhtar: "Hocam bu arkadaşları yakından tanıyorum. Buraya üç saatlik
mesafe de bir köy var. Seni oraya götürecekler...üzerini
kalın giyin ve silahını da yanına al. Malum görüldüğü gibi
çok şiddetli kar yağıyor. Kurtlar yolunuzu kesebilir..."
"Öğretmen : Neden, gündüz değil de gece ?"
Muhtar :" Hocam , biliyorsun ülkede sıkı yönetim var.
Yani Kenan Evren darbesi.. Oraya vardığında, seni
çağran adam olayı anlatacakmış. O yetki bunlar da
yokmuş??yolunuz açık olsun!!!??"
Önde giden kalın sesli adam:
"Arkadaşlar silahlarınızı ateş etmeye hazırlayın. Duyuyorsunuz;
kurtlar ulumaya başladılar, saldırmak üzereler!!!"
Kar alabildiğine ,buz tanecikleri şeklinde insanın gözüne gözüne
Yağıyor. Bir yandan da kurt ulumaları iyice yaklaşıyor. Kar
diz boyunu geçti...
öğretmen arkalarda onlara yetişmeye çalışırken;
hemen arkasında hırlama sesini duyuyor! On adım
gerisinde kendine yaklaşan kurdun farkına varıyor!!..
Ve silahını doğrultuyor ona...Kurt debelenmeye başlıyor..
Öbürleri de saldırıyor!!...?
Öndekiler; uzun namlulu silahlar la ateş ediyorlar...
Böylece kurtlar, ağır zayat vererek geri çekiliyolar.
Kaptan :"Arkadaşlar yarım saat cuvara molası" diyor.
Kayalıkların yanların da dinleniyor...
Öğretmen : "Beyler, bu zamana kadar bir canlıyı
Öldürmedim. Sanıyorum o kurt öldü? Şu an da
vicdan azabı çekiyorum!!!..
Kalın sesli olan :"Hocam, sen onu vurmasaydın,
o sana saldıracaktı. Buralar da yaşamak tabi ki
kolay değil. "Devam ederek: "Arkadaşlar öğretmenimizi
aranıza alın lütfen."
Üç saat sonra, bir duvar ağılına varıyoruz.
İNSANIN KANIN DONDURACAK BAŞKA BİR OLAY!!!???
Bu duvar ağılının bir tarafı çitle çevrilmiş. Orada
keçilerin gevişlerini duyuyorsun, bir ocağın kenarın da ki
minderlere uzanarak uykuya yatıyorsun..
Ağılın içinden gelen ses öğretmeni uyandırıyor.
"ANEYYY ÇİZİM GELDİ ELİMİ ÇÖZ!!!.."
“ANEYY ÇİŞİM GELDİ ELİMİ ÇÖZ”!!!???
Ocağın önüne kıvrıldığı öğretmen titreyerek
uyanıyor. Sönmek üzere olan ocağın üzerine kenarda ki
odunlardan atıyor. Henüz üzerindeki pantolon kurumamış,
Üzerinde ki mont da hala ıslak..
Davarların bulunduğu yerden gelen sesi yeniden
Duyuyor... ”ANEY ÇİŞİM GELDİ ELİMİ ÇÖZ!!??”
Öğretmen çantasında bulunan el lambasını alarak;
Sesin geldiği yere varıyor...
Elleri ve ayakları ; orada ki direğe bağlı bir
Kızla karşılaşıyor ve şaşırıyor ve çıldırıyor!!!
Ve kıza soruyor : KİM BAĞLADI SENİ BURAYA??
KIZ : Önce elimi çöz çişim geldi...
Eli çözülen kız : Lütfen bana bakma, ileri de kova
Var... (Belli ki kovaya çişini yapacak)
Ayaklarının biri de , o iple direğe bağlanmış.
Örmenin uzunluğu üç ya da dört metre!?
Kız yanına geliyor ama öğretmen hala şaşkın ve
kendine gelemiyor...
Ki ki kim bağladı seni buraya ? Neden ve ne
Zaman , kaç gündür bağlısın sen ?
Her yanı keçi dışkısı ve sidiğiyle , berbat bir
Halde; ve titriyor...
Öğretmen ; montunu çıkartıp , onun üzerine
Giydirmeye çalışıyor...
Kız soruyor ona : “ siz öğretmen misiniz?”
Evet , ben öğretmenim.
Kız : “Benim de bir öğretmenim vardı. Haberi
Olsa , gelip kurtarırdı beni ..”
Öğretmen : kim bağladı seni buraya ? Suçun
Neydi ? Kız öğretmene sarılarak , kalan göz yaşlarını da,
Onun omzuna bırakıyor...
Ve ; devam ediyor : “ Bir oğlanı sevmiştim... o da
Beni . Ona kaçtım işte... Babam , gizlendiğimiz evde
bizi buldu . Oğlan kaçıp kurtuldu . beni de sürükleyerek
alıp getirdi ve bu direğe bağladı...”
Bir daha sarıldı öğretmenin boynuna...??
“ Öğretmenim seni Allah gönderdi.
Beni kurtaracak mısın?”
Öğretmen : Senin adın ney ?
Kız : “Sevda benim adım”
Öğretmen : yarın seni kurtaracağım SEVDA . İstersen
Sevdiğin o delikanlıyı da bulurum. Pertek Belediye
Başkanıyla da konuşacağım. O makamda sana da
Bir iş vermeleri için direteceğim...
Evet sevgili okuyucularım . ‘SEVDA’ yı kurtardık
Ve yıllar sonra görüntülü olarak konuştuk.
Pertek Belediyesinden emekli oldu.
HOŞÇAKAL
SEVDA
Etem öğretmen