Gölbaşı Güncel Haber
HV
26 OCAK Pazar 04:38

KARANLIK BİR GECE  VE BEYAZ KISKAÇ!!!

Etem Karaüzüm
Etem Karaüzüm
Giriş Tarihi : 04-06-2024 07:22

KARANLIK BİR GECE

 VE BEYAZ KISKAÇ!!!

 

    Gecenin bir yarısı kapısı çalınıyor öğretmenin;

Öğretmen :"kim o diye soruyor? "Dışarıdan gelen ses;

"Kapıyı açar mısın öğretmen bey?"

    "Önce kim olduğunuzu söyleyin. Gecenin bu saatinde ne demeye kapıyı açayım?

her kimseniz,  sabahleyin gelin ,kapı açılır..."

     Dışarıdan ; kaba ve ürkütücü bir ses: "Aç şu kapıyı! yoksa kapıyı kırarım!"

     Öğretmen tabancasını alıyor ve ateş etmeye hazır hale getiriyor ve buyurun kırın

 kapıyı da gelin bakalım!!...

     Dışarıdan daha yumuşak bir ses: "Öğretmenim sana zarar vermeyeceğiz, kapıyı aç lütfen"...

     O zaman köyün muhtarını alıp buraya getirin.

Bunu yapmazsanız savaşırım!!!

 

    Ve sesler kesiliyor...

 

    (Öğretmen sabahleyin memleketine gitmeye hazırlanıyordu. Yarıyıl tatili

başlıyordu yarın...)Aydın ilinden sürgün edile edile, Tunceli'nin bir

ilçesinin dağ köyüne gönderilmişti...

 

     Besni öğretmen okulunda ;onu yetiştiren sevgili öğretmenleri

şöyle demişlerdi :"misak-i milli sınırlarımız içinde,

neresi olursa olsun ;korkmadan, çekinmeden görevinizi yapacaksınız..."

    işte bu öğretmen korku sözcüğünü çoktan unutmuştu...

             Ve yeniden kapı döğülüyor:"Hocam kapıyı açar mısın?"

Bu ses köy muhtarının sesiydi.

    Kapı açılıyor ve üç silahlı adam karşısın da;

Muhtar: "Hocam bu arkadaşları yakından tanıyorum. Buraya üç saatlik

mesafe de bir köy var. Seni oraya götürecekler...üzerini

kalın giyin ve silahını da yanına al. Malum görüldüğü gibi

çok şiddetli kar yağıyor. Kurtlar yolunuzu kesebilir..."

 

"Öğretmen  : Neden, gündüz değil de gece ?"

Muhtar  :" Hocam , biliyorsun ülkede sıkı yönetim var.

Yani Kenan Evren darbesi.. Oraya vardığında, seni

çağran adam olayı anlatacakmış. O yetki bunlar da

yokmuş??yolunuz açık olsun!!!??"

   Önde giden kalın sesli adam:

   "Arkadaşlar silahlarınızı ateş etmeye hazırlayın. Duyuyorsunuz;

kurtlar ulumaya başladılar, saldırmak üzereler!!!"

   Kar alabildiğine ,buz tanecikleri şeklinde insanın gözüne gözüne

Yağıyor. Bir yandan da kurt ulumaları iyice yaklaşıyor. Kar

diz boyunu geçti...

   öğretmen arkalarda onlara yetişmeye çalışırken;

hemen arkasında hırlama sesini duyuyor! On adım

gerisinde kendine yaklaşan kurdun farkına varıyor!!..

   Ve silahını doğrultuyor ona...Kurt debelenmeye başlıyor..

Öbürleri de saldırıyor!!...?

   Öndekiler; uzun namlulu silahlar la ateş ediyorlar...

Böylece kurtlar, ağır zayat vererek geri çekiliyolar.

   Kaptan :"Arkadaşlar yarım saat cuvara molası"  diyor.

Kayalıkların yanların da dinleniyor...

   Öğretmen : "Beyler, bu zamana kadar bir canlıyı

Öldürmedim. Sanıyorum o kurt öldü? Şu an da

vicdan azabı çekiyorum!!!..

   Kalın sesli olan :"Hocam, sen onu vurmasaydın,

o sana saldıracaktı. Buralar da yaşamak tabi ki

kolay değil. "Devam ederek: "Arkadaşlar öğretmenimizi

aranıza alın lütfen."

      Üç saat sonra, bir duvar ağılına varıyoruz.

     İNSANIN KANIN DONDURACAK BAŞKA BİR OLAY!!!???

  Bu duvar ağılının bir tarafı çitle çevrilmiş. Orada

keçilerin gevişlerini duyuyorsun, bir ocağın kenarın da ki

minderlere uzanarak uykuya yatıyorsun..

  Ağılın içinden gelen ses öğretmeni uyandırıyor.

  "ANEYYY ÇİZİM GELDİ ELİMİ ÇÖZ!!!.."

 

 

 

 

 

                 “ANEYY ÇİŞİM GELDİ ELİMİ ÇÖZ”!!!???

                     Ocağın önüne kıvrıldığı öğretmen titreyerek

uyanıyor. Sönmek üzere olan ocağın üzerine kenarda ki

odunlardan atıyor. Henüz üzerindeki pantolon kurumamış,

Üzerinde ki mont da hala ıslak..

                     Davarların bulunduğu yerden gelen sesi yeniden

Duyuyor... ”ANEY ÇİŞİM GELDİ ELİMİ ÇÖZ!!??”

                      Öğretmen çantasında bulunan el lambasını alarak;

Sesin geldiği  yere  varıyor...

                     Elleri ve ayakları ; orada ki direğe bağlı bir

Kızla karşılaşıyor ve şaşırıyor ve çıldırıyor!!!

                     Ve kıza soruyor : KİM BAĞLADI SENİ BURAYA??

                      KIZ : Önce elimi çöz çişim geldi...

                     Eli çözülen kız : Lütfen bana bakma, ileri de kova

Var... (Belli ki kovaya çişini yapacak)

                     Ayaklarının biri de , o iple direğe bağlanmış.

Örmenin uzunluğu üç ya da dört metre!?

                    Kız yanına geliyor ama öğretmen hala şaşkın ve

kendine gelemiyor...

                   Ki ki kim bağladı seni buraya ? Neden ve ne

Zaman , kaç gündür bağlısın sen ?

                   Her yanı keçi dışkısı ve sidiğiyle , berbat bir

Halde; ve titriyor...

                  Öğretmen ; montunu çıkartıp , onun üzerine

Giydirmeye çalışıyor...

                  Kız soruyor ona : “ siz öğretmen misiniz?”

                  Evet , ben öğretmenim.

                Kız  : “Benim de bir öğretmenim vardı. Haberi

Olsa , gelip kurtarırdı beni ..”

               Öğretmen : kim bağladı seni buraya ? Suçun

Neydi ? Kız öğretmene sarılarak , kalan göz yaşlarını da,

Onun omzuna bırakıyor...

             Ve ; devam ediyor : “ Bir oğlanı sevmiştim... o da

Beni . Ona kaçtım işte... Babam , gizlendiğimiz evde

bizi buldu . Oğlan kaçıp kurtuldu . beni de sürükleyerek

alıp getirdi ve bu direğe bağladı...”

               Bir daha sarıldı öğretmenin boynuna...??

              “ Öğretmenim seni Allah gönderdi.

Beni kurtaracak mısın?”

               Öğretmen : Senin adın ney ?

               Kız : “Sevda benim adım”

               Öğretmen : yarın seni kurtaracağım SEVDA . İstersen

Sevdiğin o delikanlıyı da bulurum. Pertek Belediye

Başkanıyla da konuşacağım. O makamda sana da

Bir iş vermeleri için direteceğim...

           Evet sevgili okuyucularım . ‘SEVDA’ yı kurtardık

Ve yıllar sonra  görüntülü olarak konuştuk.

         Pertek Belediyesinden emekli oldu.

                                     HOŞÇAKAL

                                               SEVDA

                               Etem öğretmen

YORUMLAR