Bugün 17 Aralık 2023 Pazar. Tanıdığım bir vatandaş Hocam, “suya sabuna dokunma” dedi. Gülümseyerek nedenini sordum. Bak, ben şimdi ikindi namazını kılmak için camiye gidiyorum,dedi.
Ona sordum: Siz abdest almayacak mısınız?
Cevabı,” Tabi ki alacağım.”
Eee; Siz neden dokunacaksınız suya sabuna?
“Cık, cık, cık “Ettikten sonra ; “ Tabi ki dokunacağım” Ben neden dokunmayayım , pekala?
“Bak öğretmenim. Şimdi namaz kılarken bu sözün aklıma düşerse gülerim. Namazım fesat olur”
Eee! Beyefendi ben de duş alırsam güleceğim. Bu şekilde; suya da, sabuna da dokunmak zorundayım.
Adam; İki üç adım attıktan sonra geri dönerek; “Hocam, ben başka anlamda söylemiştim onu”
Hangi anlamda, dedim?
“Gel hele, bana çay ısmarla” dedikten sonra elimden tutarak yakındaki çay ocağına götürdü.
Çaylar geldi, höpür höpür içiyoruz.
Onu gıdıklamaya başladım…
Bu çayların ana maddesi su oluyor, değil mi? Dedim ve devam ettim:
Bak beyim, namazını kaçırdın? Bunun da günahını bana atma olur mu?
Adam, önce yüzüme baktı. Sonra yoldan geçen arabalara baktı ve “Hocam. Beni bağışla, baltayı taşa vurdum ben.” Ve devam ederek: “Siz, Kitaplar yazmışsınız ama bana vermediniz?”
Yarın bu saate burada buluşalım ama benim kitaplarımın tamamında suya da, sabuna da dokundum. Sakın onları çimdirme, olur mu?
Beni tekrar inceledi gözleriyle ve tekrar devam etti:” beni bağışla öğretmenim, boyumdan büyük laf ettim.” Bir gün sonra “Bir sevda fısıltısı” kitabımı hediye ettim.
Son cümlem: Kardeş baltayı neden taşa vuruyorsun? Memlekette tahmininden fazla taşla odun var.
